Selamlaşma, İslam kültüründe sevgi, saygı, ve kardeşlik bağlarını güçlendiren önemli bir adettir. Selam vermek ve almak, Müslümanların birbirleriyle daha yakın ilişkiler kurmalarına ve toplumsal barışın korunmasına katkıda bulunan bir ibadettir. Selamlaşma, İslam'ın öğretilerine uygun bir şekilde yapılmalı ve Müslümanlar arasındaki sevgi ve saygıyı pekiştirmek için kullanılmalıdır. selam sözlükte kusursuz olmak, kurtulmak, rahatlamak anlamına gelir islamda selam “eman, kurtuluş, esenlik, barış” anlamında gelmektedir selam verekek müslümanlar birbirlerine bariş esenlik dilekleri sunarlar selam veren bir kişi karşısındaki kişiye benden sana zarar sıkıntı gelmez benden sana sadece iyilik selamet ve bariş gelir anlayışıyla selam verir
“Esselamu aleyküm”anlami: Allah'ın selamı üzerinize olsun
“Ve aleykümüsselam”anlamı: Allah'ın selamı sizinde üzerine olsun
Selam vermenin hükmü
Müslümanlar birbirleri ile karşılaşınca selamlaşır ve tokalaşır. Selam vermek sünnet, verilen selamı almak farzdır:
Selam vermenin adabi
1. İslam'ın bizlere öğretti selam ile selamlaşılmalı; Selam verirken “Esselamu aleyküm”, selam alırken de “Ve aleykümüsselam” denmelidir veya ondan daha güzel bir şekilde cevap verilmelidir
2. Tanıdığın veya tanımadığın Müslümanlarla karşılaştığın zaman selam vermeyi ihmal etme
3. Konuşmaya başlamadan önce veya bir yere girerken selam vermeyi unutmamalı
4.selam verirken mütebessim olunmalı ve göz teması kurmaya dikkat edilmeli
5. Selam verme şekilleri:
a) Binek üzerinde olan yürüyene,
b) Yürüyen oturana,
c) Az kişiler çok kişilere,
d) Küçükler büyüklere selam vermelidir
6.selam verdikten sonra tokalaşılabilir (musahafa) ve kucaklaşılabilir
7.selam verildikten sonra geçiktirilmeden hemen verilmelidir
Selam vermenin uygun olmadıgı durumlar;
"Selam" ismi Allah’ın ismi olduğundan temiz ve uygun olmayan yerlerde selam almak da vermek de caiz değildir.
1. Def-i hacet yapana (tuvalet ihtiyacını giderene) selam verilmez. O haldeyken de selam verenin de selamı alınmaz.
2. Tuvalet ve hamamda selam verilmez Hamamda bulunanlara tesettüre riayet ettiğinde verilir; değilse verilmez.
3. Günaha sebep olan bir işte yahut bizzat günahla meşgul kimselere selam verilmez.
4. Kur’an okuyan, hadis rivayet eden, ilim müzakeresinde bulunan, vaaz eden ve ders okuyan kimselere de hayırlı işin kesilmesine sebep olacağından selam verilmez.
5. Ezan okuyana, kamet getirene ve abdest alana namaz kılana selam verilmez.
6-ezan okunurken ,hutbe esnasında ve vaaz esnasında selam verilmez
7-yemek yiyene lokması ağızdayken selam verilmez
8. Bir fitneye sebep olacağı endişesi varsa genç ve yabancı kadınlara selam verilmez. Yaşlı kadınlara ve mahrem olanlara selam verilebilir.Kadın-Erkek Selamlaşması: Kadınlar ve erkekler arasındaki selamlaşma, mahremiyet kurallarına dikkat edilerek yapılmalıdır. Yani, bir kadın ve erkek arasındaki selamlaşma mahremiyet sınırlarını aşmamalıdır
9-Gayri müslimlerle karşılaşıldığında, önce onların selam vermesini bekleyerek, selamlarından sonra “ve aleyküm” denilmelidir
SELAMLA İLGİLİ AYETLER
1-Selam Allah’ın isimlerinden birisi olduğu gibi Cennetin isimlerinden de birisidir.
وَاللَّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلَامِ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
“Allah, esenlik yurduna (dâru’s-selam) çağırır ve dilediğini doğru yola iletir.”3
لَهُمْ دَارُ السَّلَامِ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Onlar için Rableri yanında emniyet ve selâmet yurdu olan cennet vardır. Yaptıkları sâlih ameller sebebiyle Allah onların dostu ve yardımcısıdır.
وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَسِيباً
“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.”7
3-Allah Teâlâ, başkasının evine girerken izin alınıp selamla girilmesini tavsiye etmektedir:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
“Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.”8
4-Yine Allah Teâlâ, evlere girilirken bereket, esenlik ve güzellikler dileyerek girilmesini tavsiye etmektedir:
فَإِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلَى أَنْفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةً كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
“Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selâm verin. İşte Allah, düşünesiniz diye âyetleri size böyle açıklar.”9
5-Allah Teale müslümanın yeryüzündeki duruşunun ve karşılaştıgı herhangi bi durumda (iyi olsun-kötü olsun) takınması gereken tavrı ne olacagını bu ayetle açıklıyor
وَعِبَادُ الرَّحْمٰنِ الَّذ۪ينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْنًا وَاِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا
"Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler." (Furkan Sûresi 63)
SELAMLA İLGİLİ HADİSLER
1-“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız. ” (Müslim, Îmân 93)
2-İnsanların Allah katında en makbul olanları, selâma ilk başlayanlardır. ”
Ebû Dâvûd, Edeb 133
3-“Küçük olan büyüğe, binitli olan yayaya, yürüyen oturana, sayıca az olanlar da çok olanlara selâm vermelidir. (Buhâri, İsti’zân, 5-6)
4-Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi. (Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)
5-“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir. ” (Ebû Dâvûd, Edeb 139; Tirmizî, İsti’zân 15)
6-“Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun” buyurdu. (Tirmizî, İsti’zân 10)
8- Kabir ehline selâm: Nebiyy-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kabristana vardıklarında şöyle derlerdi:
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ وَاِنَّا اِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لَاحِقُونَ. وَاِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ لَقَدْ اَصَبْتُمْ خَيْرًَا بَجِيلاً وَسَبَقْتُمْ شَرًّا طَوِيالاً
“Ey mü’minler topluluğunun yurdu, selâm size! Biz de size katılacağız. Biz Allah’a aidiz ve biz O’na tekrar dönücüleriz. Siz büyük bir hayra nail oldunuz, uzun bir şerri geride bırakıp gittiniz.” (İbn Mâce, Cenâiz, 36)
9-“Kitap ehli olanlar size selâm verdiklerinde, onlara: Ve aleyküm, deyiniz. ” (Buhârî, İsti’zân 22, Mürteddîn 4; Müslim, Selâm 6–9)